1 Ağustos 2015 Cumartesi

SAKALAR ve TOMRİS HATUN

Tarihte Tölesler olarak bilinen halkların ataları olarak bilinen kavimlerden biri de; Sakalardır. Bazı tarihçilere göre İrani bir kavim olarak tanımlanan Sakalar, bazı tarihçiler tarafından ise bir Türk kavimi olan İskitlerden ayrılmış kardeş bir halk olarak nitelendirilir.Yaşayış tarzları ve savaşma şekilleri incelediğinde Sakaların bir Türk boyu olduklarını anlamak çok güç değildir ki özellikle Hunların gelenek ve göreneklerine çok benzer şekilde yaşamış olmaları, yine aynı şekilde hayatlarının büyük bir kısmını at üzerinde geçirmeleri Sakaların Türk olabileceği ihtimalini fazlasıyla güçlendirmektedir. Batılı tarihçilerin ısrarla Sakaları İrani bir kavim olarak göstermeye çalışmalarına karşılık İranlı tarihçilerin 'Onlar İrani değildirler, Turan soyundandırlar' demeleri ve bugün kuzeydoğu Asya da yaşayan Yakut Türklerinin kullandıkları kelimelerin Sakaların kullanmış oldukları kelimeler ile aynı olması da üstünde durulması gereken bir konudur. Öte yandan bugün Yakut Türklerinin öteki adının Saha olması ve Sibirya'da yaşayan Sibirya Türklerinin kendilerini Soko olarak tanımlamaları da iddiaları güçlendirmektedir. Soyları hangi ırka dayalı olursa olsun Orta Asya da önemli bir etki bırakmaları ve tarihte ilk kadın hükümdar çıkarmaları Sakaları farklı ve özel bir konuma koymaktadır.




Sakaların yaşam biçimleri incelendiğinde şaşırmak ve başarılarından etkilenmek fazlasıyla mümkündür. Hunlar gibi hayatlarının büyük bir kısmını at üstünde geçiren Sakalar, yemek, uyku ve avlanma gibi gereklilikleri çoğunlukla at üzerinde yapmışlardır. Çocukluk çağından itibaren binicilik ile hayata başlayan Sakalar,at kullanma konusunda da tıpkı diğer Türk kavimleri gibi ustaydılar.Sakalar da çocuklar ilk aşamada at üzerine bindirilmezlerdi, biniciliği daha iyi öğrenebilecekleri ve düştüklerinde herhangi bir kalıcı hasar olmaması açısından seçilen hayvan koyun idi. Saka çocukları koyun üzerinde sıklıkla oyunlar oynarlar ve uzun bozkırlarda at üzerinde ki babalarını taklit ederek, iyi bir Saka Türk'ü olmanın ilk aşamasını başarı ile bitirirlerdi. Koyun üzerinde geçirilen çocukluk döneminin ardından, at sürmeye geçmek onlar için çok da zor olmuyordu diyebiliriz,denge kurmayı çok iyi öğrendikleri için özellikle savaşlarda ok atmayı çok iyi becerebilen Sakalar, arkalarından gelen düşmanlarını bile at üzerinde ters dönerek vurabiliyorlardı.Sakalara ait diğer bir özellik ise;yemek yeme şekilleri ve sebzelere olan düşkünlükleridir.Sıklıkla sebzelerin kökleri ile beslenen Sakalar, en zor koşullarda dahi hayatta kalmalarını sebze köklerine borçluydular. Aynı zamanda gittikleri bölgeleri de otlak alan haline çeviren Sakalar, özellikle ot yetiştirme konusunda uzman oldukları için, atlarını da çok iyi besleyebiliyorlardı ve onun sonucu olarak atlar sağlıklı bir şekilde beslenebildikleri için en kurak zamanlarda dahi verdikleri süt ile Sakalar dinç ve sağlıklı kalabiliyorlardı. Orta Asya da su kaynağı bulmak çok zor olduğundan bugün at sütü olarak bilinen Kımız, Türk halklarının başlıca sıvı kaynağı olmuştur. O açıdan Saka Türkleri sıklıkla sıvı ve besin sorunu yaşamadıklarından birçok imparatorluğu yenme başarısını göstermişler ve sınırlarını genişletme fırsatı yakalamışlardır.Çoğunlukla bitki kökleri ile beslenen sakalar et ile de besleniyorlardı. Fakat beslenme şekilleri pekte iç açıcı değildi dersek pekte yanılmayız,sıklıkla etleri çiğ olarak tüketen Sakalar,ısıtmak için ise etleri atların baldır aralarına bağlarlardı, böylece etler uzun yollar boyunca ısınmış oluyordu ve Sakaları sağlıklı ve enerjik tutan bir numaralı etkenlerden biri durumuna geliyordu.

Sakalar hakkında bir başka üzerinde durulması gereken konu ise Saka kadınlarıdır. Diğer imparatorlukların aksine Saka kadınları mevcut düzende önemli görevlere gelebilmekteydiler, gerek siyasi gerek ekonomik gerekse savaşmacı özellikleriyle Saka kadınları birçok başarının ardında ki ana unsur olma özelliklerini sürdürmüşlerdir. Sakalarda bir kadının evlenebilecek düzeye gelebilmesi için savaşlarda en az üç düşman öldürmesi gerekiyordu,sıklıkla erkekler ile savaşa çıkan Saka kadınları,gereken misyonu edindikten sonra ise,artık sefere çıkmayarak ailenin topraklarını korumaya başlarlardı. Sıklıkla toprak işlemek, çocuğa bakmak ve atları yetiştirmek olan görevleri, kocaları vefat ettiği zaman tekrar eski haline dönerek savaş alanlarında savaşmaya dönüşüyordu. Tarihte ilk kadın hükümdar olma unvanını taşıyan Tomris Hatun da Sakaların ilk kadın hükümdarıdır ve Ahameniş İmparatorluğu'nun ünlü kralı büyük Kiros ile yapmış olduğu savaşlar, tarihte büyük bir iz bırakmıştır. Uygulamış olduğu büyük ve kurnaz taktikler ile Tomris Hatun, Büyük Kiros'u bozguna uğratmıştır ve sonunda hayatının son bulmasına kadar ulaşmıştır. Sıklıkla Saka topraklarına seferler düzenleyen Kiros  yakılmış ve terk edilmiş topraklar ile karşılaşıyordu. Yapmış olduğu seferlerin çoğunda eli boş şekilde dönen Kiros bir türlü başarıya ulaşamayıp her seferinde daha da çok sinirlenip yeni seferler yapmasına rağmen bir türlü Sakalar'a ulaşamayınca Tomris Hatun'a bir mektup yazarak kendisine evlenme teklif etti ve evliliği kabul etmesi durumunda seferleri durduracağının sözünü verdi. Fakat Tomris Hatun Kiros'un asıl niyetinin farkındaydı ve yapılan teklifi reddetti. Bunun üzerine Kiros, çok daha büyük bir sefer düzenleyerek Sakalar'ın üzerine yürüdü fakat Sakalar bu sefer kendilerine karşılık vererek, Kiros ile savaştılar ve Kiros savaşı kaybetti.Kaybettiği savaşın altında kalmak istemeyen Kiros şeytani bir hile yaparak Tomris'i zor durumda bıraktı.Saka topraklarına gizlice yaklaşan Ahameniş birlikleri Saka topraklarına yakın bir yere içi çeşitli bakımlı kadınlar ile şarap  dolu bir çadır kurdular. Tomris'in oğlunun dikkatini çekerek,çadıra gelmesini sağlayan Kiros ani bir baskınla Tomris'in oğlunu ve yanındakileri öldürdü. Tomris Hatun üzücü olayı öğrendiğinde Kiros'a bir mektup yazdı. Mektubunda Kiros'a Kana susamış Kirus! Sen oğlumu mertlikle değil o içtikçe zıvanadan çıktığın şarapla öldürdün. Ama güneşe yemin ederim ki seni kanla doyuracağım!'  diyerek açıkça intikam yemini etti ve ardından yaptığı savaş ile Kiros'u vahşi bir şekilde öldürdü. Sonunda sözünde duran Tomris Hatun, Büyük Kiros'un kafasını kan dolu bir fıçıya atarak "Hayatında kan içmeye doymamıştın, şimdi seni, kanla doyuruyorum!" dedi ve tarihte örneğine az rastlanır bir intikam destanına imza atmış oldu.

Tomris Hatun ve Ahameniş kralı Kiros 

Saka Türkleri belki birçok kişi tarafından çok bilinmese de,Türk tarihinde çok önemli bir role sahiptir. Hunlara geçen bir çok alışkanlık Sakalardan kalmadır ve Orta Asya bozkırlarında atı seri şekilde kullanabilen ve sonra ki nesillere geçmesini sağlayan iki kavimden bir tanesi,Sakalardır. Bugün birçok ülkede ve özerk cumhuriyetlerde etkileri görünen Sakalar'ın geleneklerinin bir kısmı da hala sürdürülmektedir.

2 yorum:

  1. Just visiting. Translation not too good. Watch movie King Arthur with Keira Knightly and Clive Owen. Comment on origins of rural Scots tribes, Arthur's people.

    YanıtlaSil
  2. Just visiting. Translation not too good. Watch movie King Arthur with Keira Knightly and Clive Owen. Comment on origins of rural Scots tribes, Arthur's people.

    YanıtlaSil