5 Nisan 2015 Pazar

ESKİ TÜRK İNANÇLARINDAN GELEN ÂDETLERİMİZ

Günümüzde hepimiz günlük hayatımızda birçok alışkanlıklara sahibizdir; bazı alışkanlıklarımızı ailemizden bazılarını ise yakın çevremizden öğrenirken, bazı alışkanlıklarımızı ise çok eski atalarımızdan alırız. Tabii birçoğumuz farkında olmasak da hepimiz hayatımızda sokakta evde arabada bu alışkanlıkları sıkça göstermekteyiz. Özellikle alışkanlıklar dışında çeşitli dini konularda da bu alışkanlıklar mevcuttur. Herkes tarafından dini ibadet zannedilen ya da çeşitli Türk alışkanlıkları olarak adlandırılan bu gelenek ve adetleri biraz açmakta fayda var diye düşünüyorum.

İlk olarak Türklerin ilk dini olarak kabul edilen Gök Tanrı ve onun devamı olarak görülen Şamanizm dininden bahsedelim. Türkler belki de tarihte İslam dinini en kolay ve çabuk kabul eden ırklardan bir tanesidirler. Özellikle Gök Tanrı dininin bazı özelliklerinin İslam dinine benzerlik taşıması, çok tanrılı olmayışı, Yaratıcının sadece tek olduğu düşüncesi Türklerin İslam dinine daha çabuk adapte olmalarına en büyük neden olarak gösterilebilir. Fakat zamanla Gök Tanrı dininin de bazı değişimlere uğraması ile bazı değişikler yaşanmış ve Gök Tanrı dini Şamanizm dinine dönüşmüştür. İlk olarak tek Tanrılı başlayan inanç, sonraki dönemlerde çok Tanrılı pagan bir yapıya bürünmüştür. Tabii ki yaşanan bu değişim tüm Türk kavimleri için geçerli değildir zira hala günümüzde Şamanizmden farklı olarak Gök Tanrı dinine inanan ve geleneklerini yaşatan birçok kavim mevcuttur.

Türklerin batıya göçüyle beraber birçok adet, alışkanlık ve gelenek de beraberinde Anadolu'ya Kafkasya'ya, Mezopotamya'ya ve Balkanlara kadar ulaşmıştır. İslam dininin kabulünden sonraki dönemde de Türkler bazı eski dini alışkanlıklarını da yanların da getirerek devam ettirmişlerdir. Zamanla gerek okuma azlığı gerek yanlış aktarılmalar gerekse kaynaklardaki yorum farkları nedeniyle birçok eski Şaman inancı ritüeli, İslam dini adı altında yapılmıştır. Şimdi bazı eski Orta Asya adetlerini sıralayalım:


*Gidenin arkasından su dökme 


*Ağaca çaput bağlama 


*Kurşun döktürme 


*Kapı eşiğinde durma 


*Su içerken eli alına koyma 


*Yukarıda Allah var söylemi (İslam dininde Allah her yerdedir ve Arap ya da Türkler dışında herhangi bir Müslüman o söylemi kullanmaz diyebiliriz. Eski inançta Tanrı gökyüzünde var sayıldığı için Türklerin eski inancının adı Gök Tanrı adını almıştır ve bugün onun sonucu olarak 'Yukarıda Allah var' cümlesi çok sık kullanılır.)


*Ölünün arkasından okutulan Mevlütlerin 40'ında ya da 52'sinde yapılması. 40 ve 52 sayıları eski Türk inançlarında önemli bir yere sahiptirler.


*Cenaze evinde yemek ikram edilmesi (Eski Türk inançlarında adı Yuğ törenidir.)


*Mezar taşına isim yazılması (İslam dini mezarlıklara gidilmesini ve üzerine yazı yazılmasına pek sıcak bakmaz ve hiçbir Arap ülkesinde mezarlıklarda yazı görülmez sadece Türkler eski adetlerinden dolayı mezarlıklara çok önem vermişlerdir ve ölen kişinin ismini mezar taşlarına yazmışlardır.)


*Tahtaya üç kere vurulması (Kötü varlıkları kovma amaçlı yapılır.)



Bahsettiğimiz tüm bu alışkanlıklar çok eski atalarımızdan bize kadar ulaşan, nesilden nesile eylemler ile gelmiş olan bazı adetlerimizdir. Bazıları belki devam ettirilebilir ya da ettirilmelidir fakat İslam adına yapılan ve yeni nesillere aktarılan bazı ritüeller ise mutlaka sona erdirilmelidir. Çünkü önemli olan adetler ile dinin birbirine karıştırılmamasıdır. Adetlerimizi mutlaka devam ettirmeliyiz Türklüğümüzü kaybetmeden, bize özgü olan kültürümüze sahip çıkarak geleceğe yürümeliyiz fakat inancımız ve dinimiz olan İslam dinini de doğru şekilde, eski pagan inançlarından arındırarak yaşamalıyız.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder